Yıkıcı olduğu kadar yaratıcı bir ilham kaynağı olan anarşizmin adıyla,

De ki: Savaş başladı ya da aslında hiç bitmedi. Belediye ekmeği için kuyruklarda bekleyenlerin savaşı, hastanelerde sıra bekleyenlerin savaşı, emekli maaşı kuyruğunda ölümü bekleyenlerin savaşı, yol parasına ancak yeten asgari ücret için aybaşını bekleyenlerin savaşı ve bütün bu bekleyenler güruhuna katılmak için sırada bekleyen öğrencilerin savaşı.

De ki: Savaş hiç bitmedi. Bütün popülizmleriyle iktidarın nimetlerinden yararlanmak için uğraşan politikacıların savaşı, başkalarının adına kanun koyan ve uygulayan yönetici-bürokrasi kastının savaşı, diğerlerinin emeğinin sömürüsüyle servetlerine servet katan kapitalist-burjuvazinin savaşı ve küresel kapitalizmin tüm dünya topraklarına nüfuz etme savaşı. Üstelik bu sefer en gerçek, yalın ve vahşi yüzüyle; kanla, gözyaşıyla, ölümle, vahşetle. Tiksindirici politika oyununun en tiksindirici yoğunlaştırılmış biçimiyle: SAVAŞla!

Diyoruz ki: Savaşa ve katliamlara ortak olmayın! Zorunlu askerliği reddedin, vicdani redcilere destek olun. Sömürüye ve baskıya ortak olmayın! Kimlik numarasına, vergi numarasına karşı çıkın.

Diyoruz ki: Mutluluğa ancak özgürlük yoluyla ulaşılabilir, özgürlüğe ancak özgürlük yoluyla. İyi ve kötü iktidar yoktur çünkü iktidar en büyük kötülüktür. İyinin ve kötünün ötesindedir insan yaratıcılığı, yıkıcılık iyinin ve kötünün ötesinde. Yalnızca tepeden tırnağa örgütlenmiş bir toplum devletin yerini alabilecektir ve devlet sönümlendiğinde dertler bitecektir. Yalnızca özgür ve özgün bireyler toplumun yerini alabilecektir ve -bir sürü olarak- toplum sönümlendiğinde dertler bitecek...

Göklerde ne var yerde ne varsa herşey herkesindir!

OLMAYA DEVLET CİHANDA!